25 Eylül 2020 Cuma

Zigetvar'daki Kanuni Sultan Süleyman Türbe Palankası Hakkında İki Yeni Kitap ve Bir Belgesel

Pécs Araştırma Grubu Başkanı Norbert Pap, Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar (Macarca: Szigetvár) ve hac şehri yakınlarındaki türbe palankası araştırmacılarının bilimsel titizlikle yazdığı iki yeni kitap ve sekiz yıllık projenin sonuçlarını halka sunan bir belgesel hakkında Macaristan Devlet Haber Ajansı MTI'ye bilgi verdi.

Zigetvar'daki Sultan Süleyman Türbe Palankası

Pécs Üniversitesi'nde (PTE) tarih ve coğrafya profesörü olan, Kanuni Sultan Süleyman'ın kalbinin ve iç organlarının gömüldüğü Zigetvar'daki Türbék'in yerini ekibiyle birlikte tam olarak tespit eden ve Macaristan'daki Sultan Süleyman araştırmalarını yürüten bilim adamları grubunun başkanlığını yapan Norbert Pap, Zigetvar kitap serisindeki ilk iki kitabın artık çevrimiçi mağazalarda mevcut olduğunu ve 12 Eylül 2020 Cumartesi günü itibariyle Zigetvar'da resmi olarak tanıtılacağını söyledi.

Prof. Dr. Pál Fodor, Macar Bilimler Akademisi Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nin müdürü olan bir tarihçi ve Türkologdur. İlk kitapta Fodor, 16. ve 17. yüzyıl Osmanlı kaynaklarını baz alarak Türbék’ten diğer bir deyişle Sultan Süleyman’ın türbe palankasından bahsediyor. İkinci kitapta ise Prof. Dr. Norbert Pap, okuyucuları Sultan Süleyman‘ın hac şehri ile tanıştırıyor. Yine Cumartesi günkü etkinlikte, önümüzdeki hafta sosyal medyada da yayınlanacak olan ve araştırma projesinin sonuçlarını sunacak bir “Türbe’nin Gölgesinde Yaşam” isimli belgesel sunulacak.

Türbe Palankası hakkında yazılan 2 yeni kitap


Prof. Dr. Norbert Pap
 "8 yıldır, Zigetvar yakınlarındaki Turbék'te bulunan padişah mezar kompleksi araştırmasının birçok yerel ve uluslararası bilimsel işbirliği çerçevesinde yürütüldüğünü hatırlattı. Sultan Süleyman türbesi ve kompleksin diğer yapıları - cami, derviş manastırı, kışla - özellikleri ve işlevleriyle birlikte ortaya çıkarıldı, türbe palankasının surları da ana hatlarıyla belirlendi. Yani araştırmanın büyük bir aşaması bitti." dedi.

Prof. Dr. Norbert Pap


Tüm bunlara rağmen Norbert Pap, dört hektardan büyük araştırma alanının beşte dördünden fazlasının henüz çalışılmadığı göz önüne alındığında, sonuçları araştırmak ve yayınlamak için hala pek çok fırsat olduğuna inanıyor.

Profesörün açıklamasına göre, araştırmacılar üç yeni binanın daha izlerini buldular. Turbék'in sivil ve Hıristiyanların yaşadığı kısmının yerini belirlemeyi başardılar. Kaynaklara göre yerleşimdeki bir başka cami, ticari depolar, sivil nüfusun evleri, bir mezarlık ve hatta orada yaşayan Katolik Hıristiyan cemaatinin merkezi olarak hizmet veren bir ev veya ibadethanenin araştırmacıların listesinde olduğunu söyledi.

Norbert Pap'a göre, jeofizik araştırmalarla çıkarılan ve yönü Mekke'ye doğru olan daha küçük binalardan en az birinin de türbe olması muhtemel görünüyor ve 1566 Zigetvar kuşatması sırasında ölen bir Türk şehidi adına inşa edilmiş olabileceği varsayılıyor.

Norbert Pap, benzersiz anıt topluluğunun gelecekte müze formunda sergilenebileceğini umduğunu belirtti.

Kaynak: (MTI)

https://www.blikk.hu/sztarvilag/kultura/szigetvar-szulejman-kutatasok-konyvek-es-dokumentumfilm/692g5s9

1 Eylül 2020 Salı

Macar Parfüm İmparatorluğunun Sıradışı Hikayesi: Molnár ve Moser'in Laboratuvarı

20. yüzyılın ilk yarısında, Molnár ve Moser Laboratuvarı’nın güzellik ve bakım ürünleri Budapeşte'deki aristokrasi arasında oldukça popülerdi. Molnár ve Moser Laboratuvarı kısa sürede tüm Macaristan'da tanındı ve hatta ünü ülke sınırlarını da aştı.

Budapeşte'deki Molnár ve Moser Laboratuvarı

1800'lerin sonları ile 1900'lerin başları arasında, Budapeşte şehri hijyen ve güzellik bakımından hızlı bir dönüşüm geçirdi. Bu, kentsel altyapı ve sağlık kurumlarındaki gelişmelerin yanı sıra tıbbi çalışmaların başlatılması sayesinde oldu. Ancak en büyük kilometre taşları ilk ticari tesislerdi: İnsanların daha önce yalnızca eczanede bulabildikleri şeyler nihayet mağazalarda da bulunmaya başlamıştı.

Bir Aile Şirketinin Hikayesi

20. yüzyıl Macaristan'ında güzellik bakımının altın çağını temsil edecek bir parfüm işletmesi varsa, bu, József Molnár ve János Moser tarafından 1889 yılında kurulan Molnár ve Moser'in Laboratuvarıdır. (Molnár és Moser Laboratoriuma). Ürünlerin tamamını kendi bünyelerinde üretiyorlardı. “Gülleri koklamak için her gün bir tura çıkan” kurucu büyükbabalarıyla ilgili bir aile anıları da var: “Ailemizin geleceğini belirleyen büyükbabamızın bulduğu sofistike koku oldu.”

Violette kremi, MM Russé ve MM Chypré kolonyası ve Yesso Henna göz farı gibi ürünleri, Budapeşte'deki aristokrasi tarafından aranan ürünlerdi. Molnár ve Moser aynı zamanda deodorantlar, diş macunu ve gargara ile ilk deney ve çalışmalara başlamışlardı.

MM Chypré kolonyası

Aile şirketi daha sonra István Bartha tarafından satın alındı; Girişimin orijinal adını koruyarak, Budapeşte'nin merkezinde Károly Bahçesi'nin (Károlyi Kert) yanında ikonik mağazayı 1931 yılında açtı. Bartha'nın kendisi sadece parfüm işiyle uğraşmakla kalmadı. Doğa bilimleri konularında Küçük Akademi Kütüphanesi (Kis Akadémia Könyvtára) dizisi altında birkaç kitap yayınladı. 

Molnár ve Moser adı daha sonra ülke çapında tanınmaya başladı: On yıllardır diğer ülkelerden özellikle de Almanya'dan gelen gelişme ve etkinin ardından, ürünler kısa süre sonra Macaristan'daki tüm marketlerde ve eczanelerde satılmaya başladı. 

Fransa ile Yakın İlişkiler

İşlerinin başarısını gören Bartha ailesi, şehir merkezindeki birkaç mevcut eczane ve mağazayı satın alarak Budapeşte'de daha da büyümeye başladı. Bu mağazalar ünlü Váci Caddesi, Petőfi Sándor Caddesi'nde (burası ana mağazanın bulunduğu yerdi), bugünkü Ferenciek Meydanı'nda ve Oktogon'da (o zamanki adıyla Mussolini Meydanı'nda) bulunuyordu.

Molnár ve Moser Laboratuvarı

Bartha, Budapeşte'de yeni mağazalar açmaktan başka başarının gerçek anahtarının parfüm endüstrisinin doğduğu yer olarak kabul edilen Fransa'da bu ticareti öğrenmek olduğunu fark etti. Fransız ürünlerini ithal etmeye başladı ve o dönemde sektörün önde gelen isimlerinden biri olan Elisabeth Arden ile yakın ilişkiler kurdu.

İş daha sonra yakın zamanda aile hakkında bir kitap yayınlayan Ilona Szablya'ya geçti (Vasfüggöny kölnivel- Magyarország: 1942–1956, Kolonyalı Demir Perde- Macaristan 1942–1956). Anılarında yazdığı gibi kozmetikçiler (eczacılarla karıştırılmamalıdır) iyi eğitimli kişiler olmalıdır; "Mağazadaki tüm ürünler, hijyen gibi konularda derin bir bilgiye sahip olmaları gerekiyor." Ilona çok geçmeden yetenekli bir esnaf oldu: diğerlerinin yanı sıra kör daktilo kullanmayı öğrendi ve Almanca, Fransızca ve İngilizce konuşan biri olarak Elizabeth Arden ve Paris'teki diğer iş ortaklarıyla yaptığı görüşmelerde babasının tercümanı oldu. Anılarında hatırladığı gibi, Fransızlar Macar ortaklarla çalışma konusunda oldukça emindiler: "İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden sonra bile, büyükbabanız bize faturaları ödemeye devam etti."

Ne yazık ki, bu aile şirketinin hikayesi trajik bir biçimde aniden sona erdi. Diğer endüstrilerde olanlara benzer şekilde, ikonik parfüm şirketi 1949 yılında devletleştirildi ve aile Kanada'ya göç etti. Ancak hikayenin bir gümüş astarı var: Yurtdışında bugün hala eski tarifleri koruyan bir aile kasası var.