18 Eylül 2015 Cuma

Küçücük bir ekonomi, bir tabak Gulaş değildir Macaristan!


http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/gulse-birsel_488/ne-kiymetli-ulkeniz-varmiiis_30058825


Yukarıdaki linkte bulunan köşe yazısından dolayı Gülse Birsel'i kınıyorum. Kendisi, günümüzde Avrupa'da yaşanan göçmen sorunu üzerinden Macaristan ile ilgili haklılık payı olmayan ithamlarda bulunmuştur. Yazıyı okursanız göreceksiniz. Öncelikle Macaristan'ı eleştirmeden önce yüzyıllar boyunca bu ülkenin Avrupa medeniyetleri için tampon bölge görevini gördüğünü söylemek lazım. Diğer bir değişle Avrupalılar krallıklarını ve medeniyetlerini korumuşlarsa bunda Macaristan'ın payı büyüktür. Günümüzde de amaç Schengen bölgesini korumaktır. Macaristan şu anda geçmiş yüzyıllarda başına gelen durumu yaşıyor. Yani yalnız bırakılıyor. Medya da bu olayların üstüne gidiyor. Budapeşte'de mülteci çocuklar için kurulan sinevizyon cihazında çizgi filmler izletiliyor. Halk, otoyollarda göçmenler için yol kenarlarına su ve yiyecek maddeleri bırakıyor. Göçmenlere destek için onbinlerce Macar'ın katıldığı yürüyüşler düzenleniyor.


Macar Polisi göçmenlere yiyecek ve içecek maddesi yardımında bulunuyor.

Son derece köklü bir millet olan Macarlar, oldukça gururlu ve onurlu insanlardan oluşan bir halktır. Özgürlükleri için 1956 yılında yaptıkları mücadele bunun en somut örneğidir. Günümüz yaşamında aktif olarak kullanılan önemli buluşlara imza atmış Macarlar, Avrupa ve Dünya için çok şey ifade etmektedir. Küçücük bir ekonomi, bir tabak gulaş değildir Macaristan. Çok daha ötesidir. Hele ki Cumhuriyeti'mizin yeni kurulduğu yıllarda Macar mimarlar, işçiler ve bilim adamlarının yaptıkları katkılar unutulmamalıdır. Özellikle Türk-Macar halkları arasındaki bağ belki de dünyanın hiçbir yerinde yoktur. İlk Türkoloji Enstitüsü Macaristan'da kurulmuştur. Bu kadar Türkleri seven ve Türkiye'yi her alanda destekleyen bir ülkeye böyle bir yazı yazılmaması gerektiğini düşünüyorum. Her insanın kendi ülkesi kıymetlidir. Medyanın gösterdiği gibi bir ülke değildir Macaristan.