26 Ocak 2024 Cuma

Türk tarihi Ulusal Dans Tiyatrosu'nda dans etti

Yirmi yıllık başarılı Türk dans tiyatrosu gösterileri, Türk-Macar Kültür Yılı kapsamında 24 Ocak'ta Ulusal Dans Tiyatrosu izleyicilerine sunuldu. Güldestan adlı gösteri Türk tarihi boyunca bir dans gösterisiydi.

Etkinliğe, Türkiye Cumhuriyeti'nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de katıldı.



Elektronik ve enstrümantal müziklerin yer aldığı dans gösterisi, hem modern hem de klasik görselliğiyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin en sevilen eserlerinden biri konumunda bulunuyor.

Güldestan, 17. yüzyıl Evliya Çelebi'sinin yazılarından çağdaş yazarların eserlerine, Türk edebiyatına, modern insanın içsel yolculuklarına, Osmanlı İmparatorluğu'na, modern İstanbul'a ve gülün önemli bir rol oynadığı zaman ve mekânda bir yolculuk sunuyor.

7 Aralık 2023 Perşembe

İki Dünya Savaşı Arasında Türk-Macar Diplomatik İlişkileri (1920-1945) kitabının tanıtımı Budapeşte'de yapıldı

29 Kasım 2023 tarihinde Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de bulunan Vinikli Kafe'de Péter Kövecsi-Oláh ve Emre Saral'ın İki Dünya Savaşı Arasında Türk-Macar Diplomatik İlişkileri (1920-1945) isimli kitabının tanıtımı yapıldı.

Emre Saral, Gábor Fodor ve Péter Kövecsi-Oláh

Enstitümüzün meslektaşlarından ve HUN-REN Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bilimleri Enstitüsü Türkoloji Araştırma Grubu Başkanı Gábor Fodor'un moderatörlüğünde yazarlar, kitabın kapsadığı dönemin özelliklerini, I. Dünya Savaşı sonrasında iki ülkenin kalkınma modellerinin farklı yorumlarını sundular. Yaklaşık 50 davetlinin katıldığı kitap tanıtımının sonunda katılımcılar, tanıtılan kitabı ve Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan Türkiye konulu diğer yayınları satın alma fırsatı buldular.

Kitabın Ön Kapağı

Kitap Hakkında

Yeni Türk Devleti, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkıntıları üzerinde kendini nasıl yeniden teşkilatlandırdı? "Türklerin babası" Mustafa Kemal Atatürk biz Macarları nasıl görüyordu? II. Ferenc Rákóczi, Lajos Kossuth ve Miklós Kállay'ın ortak noktası nedir? Macar misyonerler laik bir devlette Müslüman yaşamını nasıl görüyorlardı?

Bu kitapta okuyucu, bir Macar ve bir Türk tarihçinin, Péter Kövecsi-Oláh ve Emre Saral'ın yorumlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk çeyrek yüzyılının -Macar yönleri de dâhil olmak üzere- kapsamlı bir resmini elde edebilir.


23 Ekim 2023 Pazartesi

Macaristan'da Macarca Öğreten İki Türk Genci: Koray Adıgüzel ve Ozan Kılıç

Macaristan'da yaşayan Türkler için Macarca öğrenmek artık bir ihtiyaç oldu. Her geçen gün buraya gelen Türklerin ve Türk firmalarının sayısı artıyor. İşte bu ihtiyaca en güzel cevap veren, çoğu Türk'e ve Türk firmalarına Macarca dersi veren, benim de yakından tanıdığım değerli dostlarım Koray Adıgüzel ve Ozan Kılıç bu konuda çok kıymetli çalışmalar yapıyorlar. Macarca öğretme konusunda 3 yıldan fazla bir süreyle tecrübeye sahipler. Yeni kurdukları internet sitelerinden de Macarca kurslar hakkında bilgilere erişebilirsiniz. 

www.magyarultanitunk.com

Koray ve Ozan'la birlikte Budapeşte'de...

Koray Adıgüzel

Ben Koray Adıgüzel. 23 yaşındayım. Yeni bir ekonomi mezunuyum ve şu anda her iki eğitimim için de Stipendium Hungaricum bursu ile Yönetim ve Liderlik alanında yüksek lisans yapıyorum. Akıcı bir şekilde İngilizce, Macarca ve Türkçe konuşabiliyorum, sosyal ve çalışkan bir insanım. Çocukluğumdan beri ekonomi ve iş dünyası hakkında tartışmaktan ve tahminlerde bulunmaktan keyif aldım. Her zaman ekonomi, işletme gibi ilgi duyduğum alanlarda kendimi geliştirdim ve ilgi alanlarımla ilgili yeni şeyler öğrendim. Hayatımın her anında gerçek bir girişimci olmaya çalıştım, örneğin kendi start-up'ımı kurmaya çalıştım. İstanbul'da doğdum ve büyüdüm. 17 yaşındayken, lisede kültürel değişim yılı için bir burs kazandım ve bu da beni Macaristan'ın Sopron şehrine getirdi. Böyle bir yerin varlığından bile haberim yoktu. Sıfır Macarca bilgisiyle bu maceraya evet dedim. Kaldığım süre boyunca bana kalacak yer, yemek ve sevgi sağlayan bir ev sahibi ailem vardı. Kaldığım süre boyunca, İstanbullu bir şehir çocuğu için tamamen yeni bir ortam olan Sopron'da bir Ormancılık/Avcılık Lisesi'ne gittim. Bir gün Macarca öğrenmeye karar verdim ve kendi kendime öğrenmeye başladım. O kadar odaklandım ve motive oldum ki 10 ay içinde ELTE'den çoğu insana benzersiz görünen B2 seviyesinde bir dil sınavı sertifikası aldım. En önemlisi sadece dili değil, nasıl öğreneceğimi de öğrendim. Konfor alanımdan çıkmak, yeni bir çevre edinmek ve olmak istediğim noktaya ulaşmak. Bu benim için buzdağının sadece görünen kısmıydı ve ben bunun farkında bile değildim. Ancak 10 ay sonra İstanbul'a dönüp liseyi bitirmem gerekiyordu. Macarca konuşmayı seviyordum, bu yüzden İstanbul Macar Kültür Merkezi'nde gönüllü olarak bazı işler yaptım. Daha sonra Budapeşte'de bulunan Balassi Yaz Üniversitesi'ne gittim. Bir yıl İstanbul'da üniversiteye devam ettikten sonra Budapeşte'de okumaya karar verdim, neyse ki Stipendium Hungaricum bursuna da seçildim. 2020 yılında Budapeşte Corvinus Üniversitesi'nde Uygulamalı Ekonomi Lisans eğitimime başladım. Eğitimim sırasında biraz girişimcilik / ek iş yapmak istedim, Budapeşte'de yaşayan Türklere Macarca öğretmeye başladım ve o zamandan beri Türklere Macarca öğretiyorum. Bugün dil girişimimin 100'den fazla öğrencisi var, hatta piyasada benzersiz olan öğrencilerin ana dili üzerinden Macarca öğrettiğimiz çevrimiçi bir dil okulumuz var. Bütün öğrencilerimizden bugüne kadar olumlu geri dönüşler aldık ve bu bizi mutlu ediyor. 2022 yılında RTL Klub TV benimle röportaj yaptı, orada Macaristandaki değişim programım üzerine konuştuk.

Koray Adıgüzel

Ozan Kılıç

Adım Ozan Kılıç. 1995 doğumluyum. Eğitimimi Türkiye'de sadece Ankara Üniversitesinde bulunan Hungaroloji Ana Bilim Dalı'nda tamamladım. Bu bölümü okurken Macaristan'da bir aylık yaz okulu gibi programlara katıldım. Sonrasında ise Macaristan'da Macar diliyle master yapma programına katıldım ve Macaristan'da Macar dili öğrenim diliyle master yapan ve hala devam eden Türkiye'yi temsilen ilk kişi oldum. Burada uluslararası öğrenimler bölümünde yüksek lisans eğitimimi görüyorum ve bir yandan buradaki Türklere Macarca öğretiyorum. Direkt bu işin ve bu dilin içinden geldiğim için bu dilin nasıl öğrenileceği konusunda profesyonel bilgilere sahibim. Kendi ana dilinizde eğitim almanızın avantajı büyüktür çünkü ben Macarcayı doğuştan öğrenmeyip sonradan öğrendiğim için bu dilin nasıl öğrenileceğini ne gibi yollar izleneceğini ve bu dilin size sağladığı faydaları bilmekte ve size aktarmaktayım. Öğrencilerimle yüz yüze veya online üzerinden derslerimi işlemekteyim ve öğrencilerimden güzel dönüşler almaktayım.

Ozan Kılıç
 
Eğer siz de Macarca öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki linkten kolayca iletişime geçebilirsiniz:

13 Ekim 2023 Cuma

Pál Fodor'un János Hóvári'nin Cenaze Töreni’nde Yaptığı Konuşma

Sevgili yas tutan topluluk!

János Hóvári'yi övme, doktora tezini eleştirme, doğum gününü kutlama fırsatım oldu. Ama hiçbiri bugünle kıyaslanamaz. Bir insan, kalbinin yarısı kopmuş gibi yaşadığı ve onu düşündüğünde hemen ağlamaya başladığı arkadaşının (savaşçı yoldaşı) aramızdan ayrılışı hakkında beş altı dakika içinde ne söyleyebilir? Bu büyük ve iyi adam hakkında söylenmesi gerektiğini düşündüğüm şeyleri başlıklar halinde sıralamaya karar verdim.

Pál Fodor

İlk kelimem: Mesafeler. János, Somogy'de küçük bir köyde doğdu ve oradan başlayarak hem gerçek hem de mecazi anlamda inanılmaz mesafeler kat etti. Önce Kaposvár'a, sonra Budapeşte'ye, sonra da dünyanın dört bir yanına… O, bu ülkeye pek çok adanmış yetenek kazandıran geleneksel, eski Macar kırsalının bir elçisidir. Ve unutmayalım: Bu mesafeleri, bugünkünden bin kat daha zor olduğu bir zamanda aştı.

İkinci ve Üçüncü Kelimelerim: Misyon ve Azim. Vásárhely'deki askerlik görevimiz sırasında zaten belliydi: János doğuştan bir halk adamıydı (homo politicus). Her şey hakkında bir fikri vardı, her şeyi değiştirmeye ve geliştirmeye çalışıyordu. Daha sonra, önemli görevlerinde de aynı şeyi yaptı. Sanki içinde dinamit vardı, onu durdurmak mümkün değildi; her hafta yeni görevler ortaya çıkardı ve diğer meslektaşlarının da çalışmasını sağladı. Geçenlerde bana yeni bir görev teklif ettiğinde, utanmış bir şekilde ona şöyle dedim: “János, Tanrı aşkına, neredeyse 70 yaşındayız, ne zaman biraz duracağız?”

Dördüncü Kelimem: Çok Seslilik. Sıkı diplomatik çalışmalarının yanı sıra araştırdı, yazdı, öğretti, ders verdi, entelektüel atölyeler kurdu, arkadaş toplulukları oluşturdu ve yönetti, sanatsal yaşamı organize etti, yetenekleri besledi, insanları eğitti. Sanki iki hayatı vardı. Tüm bunları ancak çok az uyuyarak yapabildiğini biliyorum.

Beşinci Kelimem: İletişim (Kişisel Gelişim). Çok az insan, János'un başlangıçta kendisini hem sözlü hem de yazılı olarak çok iyi ifade edemediğini bilir. Sonra bir şeyler oldu ve János kelimenin tam anlamıyla bir kalem erbabına dönüştü. Son yıllarda, tarihi makalelerini yayınlanmadan önce yorumlamam için bana gönderirdi ve ben de onun başardıklarını giderek artan bir hayret ve hayranlıkla izlerdim. Onu aynı zamanda bir diplomat olarak da gözlemledim: İletişimin ve etkinliğin öncelikle kelimelere bağlı olmadığının canlı bir örneği olarak harikaydı. János tüm varlığıyla iletişim kuruyordu, çoğu insan (diplomatların yanı sıra bayanların çoğunluğu) üzerinde temel bir etkisi vardı. Bu yüzden bu kadar çok şey başarabildi. Ankara'da büyükelçi olarak görev yaptığı kısa süre zarfında Türk-Macar bilimsel ilişkilerini geliştirmek için seleflerinin toplamından daha fazlasını yaptı.

Altıncı Kelimem: Eğitim. János, Pécs'te genç bir öğretmen olarak görev yapmaya başlamıştı. Sanırım Tanrı onu gerçekten de bir üniversite profesörü yaptı. Asıl rolü oynayan, konu hakkındaki engin bilgisi ve inanılmaz hafızası değil, ondan yayılan ve ona yaklaşan her öğrenciyi büyüleyen kişisel cazibesiydi. Onları, hiçbir şeyin tarihten daha önemli olmadığına inandırmak gibi nadir bir yeteneği vardı. Öğrenime ayırdığı süreye hiç üzülmezdi. Hatta kendi deyimiyle "okunması gerekenleri" ilk elden tanıyabilmeleri için en iyi öğrencileri ile özel ilgilenirdi.

Yedinci Kelimem: Hizmet. Elbette herkes gibi János'un da kişisel hırsları vardı. 50 yıllık dostluğumuzdan yola çıkarak söyleyebilirim ki, tanıdığım çok az kamusal figür hizmet ahlakıyla bu kadar dolu olmuştur. Onun çok sesli hareket tarzı, “aslanı bana ver” ilkesinden değil, daha iyi bir Macaristan yaratmak için yapılacak çok ama çok şeyin olduğu alanlarda ne kadar az sayıda kendini adamış yetenekli insanın hareket ettiğini görmesinden/görmeye ihtiyaç duymasından kaynaklanıyordu.

Sekizinci Kelimem: (Akıllı) Vatanseverlik. Son zamanlarda, János ve ben sık sık acı bir şekilde gözlemledik: Muhtemelen bizim neslimizle birlikte, vatana ve Macar tarihine gösterişsiz sadakati hava gibi olan Macar türü yok olacak. Onsuz hemen boğuluruz. Bu sadakat, Zigetvar ve Mohaç'taki araştırmalara ilham verip organize ettiğinde ya da Zigetvar Anma Yılı'nda, Zigetvar ile Türkler arasında arabuluculuk yaptığında da ona rehberlik etti. Bu konularda gerçekten de Petőfi'nin deyimiyle "Miklós Zrínyi'nin torunuymuş" gibi davrandı. Ve bu sadakat, günlük angarya işlerinin yanı sıra, temas halinde olduğu ülkeleri ve (çoğunlukla Türk) halkları sürekli araştırıp analiz ederken de ona rehberlik etti. Çünkü kendini onlara sevdirmenin tek yolunun onları tanımak ve anlamak olduğunu biliyordu. János, dünyanın her yerinde Macarların en iyi yüzünü gösterdi.

Dokuzuncu Kelimem: Türkiye Sevgisi. Türkiye ile ilişkilerimiz iyi bir başlangıç yapmadı: Ağustos 1976'da İstanbul'da Bayezid Camii'nin önündeki meydanda iki dolandırıcı János'un 100 Alman markını çalarak geçimimizi ciddi şekilde tehlikeye attı. Ama bunu atlattık ve on yıllar boyunca János, Türklüğe karşı derin bir yakınlık geliştirdi. İtirazlara rağmen, Türk dünyasıyla ilişkilerin önemine derinden inanıyor ve bu ilişkileri geliştirmek için var gücüyle çalışıyordu. Bunları, Macaristan'ın dünyadaki konumunu dengelemek için vazgeçilmez olarak görüyordu.

Onuncu Kelimem: Başkalaşım. Tüm kişisel sorunlarına rağmen, 68 yaşındaki János hala hayata hazırdı. En az 20 yıllık planları vardı, evlenmek üzereydi, çok şey yazmak ve gerçekleştirmek istiyordu. Bunun yerine başkalaşım geçirdi. Sonsuz yaşama geçişinin, tarihi bir Macar-Türk olayı olan Nándorfehérvár zaferini anmak için resmi kilise tatili haline getirilen, Hz. İsa'nın Başkalaşımı günü olan 6 Ağustos'ta gerçekleşmiş olmasının ürkütücü derecede mistik bir yanı var. Dünyadaki yaşamı ne kadar sevmiş olursa olsun, János muhtemelen şimdi Havari Petrus'un Tabor Dağı'nda söylediği şeyi söylüyor: “Tanrım, burada olmak benim için iyi”. Ama biz sadece şu cevabı verebiliriz: “Tanrım, János olmadan burada olmak bizim için kötü”. Geride kocaman bir kara delik kaldı ve biz onsuz nerede olacağımızı henüz bilmiyoruz ve bu başkalaşımın neden bu kadar çabuk gerçekleşmesi gerektiğini anlamıyoruz. Ama biz kimiz ki Tanrı'yı sorgulayalım? Fiat voluntas tua! (Senin isteğin gerçekleşecek!) Ama ağlayabiliriz. İlk çalışma yeri olan Tarih Enstitüsü'nde ve son çalışma yeri olan Károli Gáspár Reform Kilisesi Üniversitesi'nde ona kederle veda etmekte özgürüz. János, huzur içinde yat!

Budapeşte, Farkasréti Mezarlığı, 9 Ekim 2023

Kaynak: https://fodorpal.abtk.hu/

29 Eylül 2023 Cuma

Macaristan'ın Nüfusu İle İlgili Güncel Veriler

Macaristan'ın son ulusal nüfus sayımından elde edilen veriler, evliliklerin arttığını ve 30 yaşın altında çocuk sahibi olanların oranının yükseldiğini gösteriyor. Diğer yandan ise ülke nüfusu yaşlanıyor.

Merkezi İstatistik Ofisi (KSH) Başkanı Áron Kincses, yaptığı açıklamada Macaristan'ın son ulusal nüfus sayımı verilerinin evliliklerde artış ve 30 yaş altı çocuklu nüfus oranında artış gösterdiğini ancak ülke nüfusunun yaşlanmakta olduğunu söyledi.

Macar Bayrağı

Kincses düzenlediği basın toplantısında, 2022 nüfus sayımı sonuçlarını açıklarken verilerin Macaristan'ın gelişmekte ve değişmekte olduğunu gösterdiğini söyledi. İstihdamın önemli ölçüde arttığını ve modern teknolojilerin işgücü piyasasını sürekli olarak yeniden şekillendirdiğini söyledi. Nüfusun yabancı dil yeterliliği, eğitim düzeyi ve dijital becerilerinin 11 yıl önce yapılan son nüfus sayımından bu yana önemli ölçüde arttığını söyledi. Sayımın proje yöneticisi Marcell Kovács, Macaristan'ın geçen yıl 1 Ekim'de sayımın başlangıcında 9.603.634 nüfusa sahip olduğunu söyledi. Kovács, 2011 ve 2022 nüfus sayımları arasındaki doğal nüfus kaybının 334.000 olduğunu söyledi. Yaşlılar, yani 65 yaş ve üzeri kişiler nüfusun %21'ini oluşturuyor. Kovács, sayılarının yaklaşık 2 milyon olduğunu söyledi. Demografik değişikliklerin bir sonucu olarak, 2011'de 1.000:1.106 olan erkeklerin kadınlara oranının geçen yıl 1.000:1.078 olduğunu söyledi. 15 yaş ve üzeri nüfusun %43'ü evliydi ve bu da son birkaç yılda evlenen çiftlerin sayısındaki artışı yansıtıyordu. Nüfusun üçte birinin hiç evlenmediğini belirten Kovács, 50 yaş altı erkeklerin %62'sinin bekar olduğunu, aynı yaş grubundaki kadınların ise %57'sinin medeni durumunun aynı olduğunu sözlerine ekledi.

Nüfus sayımına göre yetişkinlerin yaklaşık %33'ü ortaokul mezunu, %22'si de üniversite mezunu. Proje yöneticisi, sadece ilkokul eğitimi almış kişilerin oranının %23'e düştüğünü söyledi. On bir yıllık dönemde 3,9 milyon olan iş sahibi sayısının belirgin bir artışla 4,7 milyona, yani %49'a yükseldiğini belirten proje yöneticisi, geçen yıl işsiz sayısının 237.000 olduğunu kaydetti. Nüfusun %60'ı dini aidiyet sorusuna gönüllü olarak yanıt verdi. Yüzde elli, yani 2.9 milyon kişi Katolik olduğunu söylerken, bunların 2.6 milyonu Roma Katoliği, 165,000'i ise Yunan Katoliğiydi. Kovács, toplamda %16'sının Reform ve %3,1'inin Evanjelik inancına sahip olduğunu söyledi ve %27'sinin dindar olmadığını beyan ettiğini ekledi. Ulusal azınlık sorusuna ilişkin olarak Kovács, en büyük ulusal azınlığın 210,000 veya katılımcıların %2.5'inin belirttiği Romanlar olduğunu söyledi. Kovács, Alman ulusal azınlığın 143.000, Slovakların 30.000, Romenlerin 28.000 ve Ukraynalıların 25.000 olduğunu söyledi. Macaristan'da yaşayan yabancı uyrukluların sayısı 2011'den bu yana %52'lik bir artışla 218,000'e yükselirken, bunların %76'sı Avrupa'dan geliyor. Tam 82,000 kişi ise komşu ülkelerden gelmiştir. Kovács, dil becerileri açısından İngilizce'nin her dört Macar'dan biri tarafından konuşulan en yaygın yabancı dil olduğunu söyledi.

24 Eylül 2023 Pazar

Macaristan'ın başkenti Budapeşte ismini nasıl aldı?

17 Kasım 1873 tarihinde Tuna Nehri kıyısındaki ikiz şehirler, 200.000 nüfuslu Peşte ve 54.000 nüfuslu Buda, 16.000 nüfuslu pazar kasabası Óbuda ile birleşti. Bu birleşik yerleşime “Budapeşte” adı verildi. Birleşen bu şehre yeni bir isim bulmak onu birleştirmekten çok daha zordu.

Macaristan'ın başkentinin adının tarihi 1800'lü yılların başındaki Reform Dönemi'ne kadar uzanmaktaydı ancak Buda ve Peşte adları daha önce de vardı. Şimdi Buda ve Peşte kelimelerinin kökenini inceleyelim.

Macaristan'ın başkenti Budapeşte

Buda ve Peşte

Buda ismi, Peşte isminden çok daha önce ortaya çıkmıştır. Buda kelimesinin kökeni hakkında çeşitli varsayımlar var ancak gerçeğin tam olarak ne olduğu bilinmiyor. Moğol istilasından sonra Buda Kalesi çevresinde oluşturulan yerleşime “Yeni Buda” anlamına gelen “Újbuda”, eski Roma merkezi Aquincum’un civarındaki yerleşim yerine ise “Eski Buda” anlamına gelen “Ó-Buda” deniyordu.

Bazı orta çağ kroniklerine göre, “Buda” ismi Hun Kralı Attila'nın kardeşi Bleda’dan (Buda) geliyordu ve o dönemde kullanılan popüler bir kişi adıydı. Diğer kaynaklar Slav ve Kelt kökenlerine ve suyla ilgili olduğuna atıfta bulunur. Bu kaynaklara göre Buda “voda” (su) kelimesinden gelmiştir.

Şehrin batı kısmı: Buda

“Pest” kelimesinin kökeni de benzer şekilde belirsizdir. Batlamyus'un II. yüzyılda yazdığı Dünya Haritasına Giriş adlı eserinde Aquincum'a “Pession” denilmektedir ve bazıları “Pest” kelimesinin kökeninin buradan geldiğine inanmaktadır. İsmin Gellért Tepesi ile ilgili olduğuna dair daha kabul gören bir açıklama vardır. Slavca “pest” kelimesi mağara, kaya oyuğu anlamına gelir. Eski Macarca’ya Slavca’dan geçmiştir. Bu nedenle Gellért Tepesi başlangıçta “Pest Tepesi” olarak adlandırılmıştır ve eteğindeki nehir geçidinin ismi de Pest'tir. Tabii ki burası şehrin Buda tarafındadır fakat o tarihteki belgelerde belirtildiği gibi karşıdaki erişilebilir kıyı da adını buradan almıştır.

Şehrin doğu kısmı: Peşte

İsim Önerileri: Pest-Buda, Buda-Pest ya da Honderű?

İki şehrin birleşme fikri ilk olarak 1830'lu yıllarda Reform Dönemi'nde ortaya çıktı. İlk fikir Zincir Köprü’nün inşası ve diğer birçok çığır açan gelişmede çok büyük katkılar olan kont István Széchenyi'den çıkmıştı. Bu iki yerleşim yeri ikiz şehir olarak kabul edildiğinden genellikle büyüklük sırasına göre “Pest-Buda” olarak birlikte anılırlardı. Kont Széchenyi ilk olarak 1831 tarihli Világ ('Dünya') adlı eserinde “Buda-Peşte” olarak adlandırdığı birleşik bir şehir hakkında yazdı. Zincir Köprü'nün inşasının “En Büyük Macar” olan István Széchenyi için gizli bir amacı vardı: İki şehrin birleşmesi. Fakat bu birleşme için 1873 yılına kadar beklemek gerekecekti. Széchenyi çok istediği bu birleşmeyi göremeden 08 Nisan 1860 tarihinde hayatını kaybetti.

En Büyük Macar: István Széchenyi

Şehre yeni bir isim bulmak, onu birleştirmekten daha zor oldu. Tartışmalar on yıllar boyunca sürdü. Széchenyi, “Buda” isminden memnun olsa da “Pest” ismini pek sevmiyordu. Bu durumun da haklı bir sebebi vardı. “Pest” kelimesi Almanca'da “veba” anlamına geliyordu. Bu nedenle Széchenyi, gelecekte birleşecek şehirlerin ortak adı için çeşitli alternatifler üretti: Etelvár, Ikervár, Delivár, Hunvár, Bájkert ve Dunagyöngye. En sevdiği isim Honderű'ydü ve 1840'ların başına kadar bu isim için çok güçlü bir lobi faaliyeti yürüttü.

İşte o zaman yazar ve devlet adamı József Eötvös devreye girdi. Mükemmel bir Fransızca konuşan Eötvös, Széchenyi'nin dikkatini önerdiği ismin olumsuz yönüne çekti. Fransızca’daki “Honte des rues” terimi “sokakların utancı” anlamına geliyordu. Bunun üzerine Széchenyi bu isimden vazgeçti ve yeni bir isim arayışına da gitmedi.

Bundan sonra “Pest-Buda” isminin kullanımı bir süre daha devam etti, ta ki bu ismin bir haritaya yazılması gerekene kadar. Haritada “Pest-Buda” şeklindeki yazılış şehre aşina olmayan gezginler için yanıltıcı olabilirdi. Bu yazım düzeninde Buda tarafında “Peşte”, Peşte tarafında “Buda” gibi görülebilirdi. Karışıklığa mahal vermemek için nüfusların büyüklüğünü göz ardı ettiler ve yerlerini değiştirdiler. “Pest-Buda”, “Buda-Pest” ismine dönüştü.

İlk kez 1846 yılında Toldi'nin dokuzuncu şarkısında şehrin adını tanımlayan ünlü şair János Arany tarafından arada kısa çizgi olmadan kullanılmıştır: "Budapest városát sok ezeren lakják." (Budapeşte şehrinde binlerce kişi yaşıyor.)

Sonunda, 17 Kasım 1873 tarihinde Buda, Peşte, Óbuda ve Margit Adası birleşti. Böylece yeni başkenti oluştu. Bu birleşmeden itibaren herkes tarafından kullanılan adıyla “Budapeşte” ismi ortaya çıktı.

Budapeşte'nin ilk arması...

16 Eylül 2023 Cumartesi

Macarlara Gönül Veren Habsburg Kraliçesi: Elisabeth Wittelsbach

Bundan 125 yıl önce bir İtalyan anarşist, kendisini Macar olarak gören Macaristan'ın sevgili Kraliçesi Elisabeth Wittelsbach'ı, nam-ı diğer Sissi'yi öldürdü. Bu yazıda Kraliçe'nin öldürülmesini çevreleyen koşulları inceleyecek ve ölümünden sonra oluşan kültü keşfedeceğiz.

Macaristan Kraliçesi Elisabeth Wittelsbach

Düşes Elisabeth Amalie Eugenie olarak 24 Aralık 1837 tarihinde Bavyera'da doğan Elisabeth, hem Avusturya İmparatoriçesi hem de Macaristan Kraliçesi'ydi. İmparatoriçe Elisabeth, Habsburg İmparatoru ve Macaristan Kralı I. Franz Joseph'in eşiydi. İlk görüşte aşkla birbirlerine bağlandılar ancak 1854 yılında evlendikten kısa süre sonra sert Viyana saray hayatı ve imparatoriçenin kayınvalidesiyle yaşadığı çatışmalar nedeniyle gölgelendi. Elisabeth saray hayatından kaçmak için sık sık seyahat ediyordu. Bu nedenle 1898'de trajik bir suikasta kurban gittiği İsviçre'ye seyahat etti.

Macaristan Kraliçesi Sissi

Bir Yanlış Anlaşılmanın Kurbanı

Sissi ve Macar arkadaşı Ida Ferenczy, Eylül 1898'de İsviçre'nin Cenevre kentine geldi. İtalyan bir anarşist olan Luigi Luccheni, bu sırada şehri ziyaret edecek olan Orleans Prensi Philip'e suikast düzenlemek amacıyla şehirde bulunuyordu.

Luigi Luccheni

Luccheni'nin amacı, kurbanın kimliğine bakmaksızın bir aristokratın, tercihen kraliyet ailesinden birinin kanını dökmekti. Prens tarafından planlanan gezi iptal edildi ve genç adam Cenevre'de yönsüz kaldı. Daha sonra Macaristan Kraliçesi İmparatoriçe'nin İsviçre'de bulunduğu haberini aldı. Dikkat çekmemeye çalışmasına rağmen, varlığı İsviçre gazeteleri tarafından sansasyonel bir şekilde haberleştirildi. Kraliçe'nin hayatı bir magazin haberi yüzünden trajik bir şekilde etkilendi. Sissi aslında birkaç haftadır tıbbi tedavi için Montrö'de bulunuyordu. 9 Eylül'de refakatçisiyle birlikte Cenevre'ye gitmiş ve bir gece burada kalmıştı.

Luigi Luccheni önceki eylemlerinin sonuçsuz kaldığını düşündü ve bunun yerine Elizabeth'i hedef almaya karar verdi. 10 Eylül 1898 tarihinde Sissi Montrö'ye dönmek üzere Cenevre Gölü'nü geçen bir teknedeyken, suikastçı çoktan onu izliyordu. Fırsattan istifade ederek Sissi'nin yanına atladı ve keskin bir eğeyi göğsüne sapladı. Daha sonra bu darbenin İmparatoriçe'nin kalbini deldiği anlaşıldı.

Sissi yere yığılmış ancak kargaşa sırasında birinin onu ittiğini düşünerek hızla ayağa kalkmıştır. Ancak korsesini gevşettiklerinde önemli miktarda kanla karşılaşmışlardır. Derhal otele geri götürülmüş ve tıbbi müdahalede bulunulmuş ancak ne yazık ki kısa bir süre sonra vefat etmiştir. Kraliçe zamanında ameliyat edilmiş olsaydı, o dönemin tıbbi kısıtlamaları göz önüne alındığında bile hayatının kurtarılabileceğine inanılıyor.

Hayal kırıklığına uğramış suikastçı

Suikastçı Luccheni yoldan geçenler tarafından yakalandı ve derhal polis tarafından gözaltına alındı. Kraliçenin öldüğünü öğrenince büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti. Suikast anarşistler arasında bile tartışmalara yol açtı. Anarşist medya, siyasette aktif rol oynamayan bir imparatoriçenin ortadan kaldırılmasının gereksiz olduğunu düşünerek cinayet hakkında karışık duygular sergiledi. Luiggi Luccheni beklenen takdiri görmedi. Mahkeme onu tehlikeli bir anarşist suikastçı olarak görmek yerine akıl hastası olarak değerlendirdi ve idam yerine hapse mahkum etti, daha sonra da kendini astı.

Sissi kültü

Kraliçe Sissi'nin vefatı tüm monarşi için büyük bir şok oldu. Macaristan'da onun anısına özel bir anma töreni düzenlendi. 20. yüzyılda Sissi'nin karakteri etrafında hatırı sayılır bir takipçi kitlesi oluştu.

Kraliçe'nin cenaze töreni

Macaristan'ın dört bir yanındaki çok sayıda kasaba ve caddeye onun adı verilmiştir. Budapeşte'deki Elisabeth Köprüsü, Pesterzsébet Bölgesi, János Tepesi'ndeki gözetleme kulesi ve Komárom'daki Elisabeth Köprüsü bu tür yerler arasındadır. Ayrıca Elisabeth'in ikonik statüsünü anan çeşitli kamusal heykeller, romanlar, filmler ve oyunlar da bulunmaktadır.

"Büyük Halk Masalı Anlatıcısı" olarak tanınan ünlü Macar yazar Elek Benedek, Kraliçe Elisabeth'in ölümünün ardından ulusun duyduğu üzüntüyü dile getirdi: "Biz onun başına bir taç koyduk, o ise bize kalbini verdi."

15 Mayıs 2022 Pazar

Macaristan'ın İlk Kadın Cumhurbaşkanı: Katalin Éva Novák

Katalin Éva Novák, 06 Eylül 1977 tarihinde Macaristan'ın Szeged şehrinde dünyaya geldi. 2022 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde Macaristan'ın cumhurbaşkanı seçilmiştir. Novák, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı görevine gelen ilk kadın ve 44 yaşında göreve başlayarak Macaristan tarihinin en genç cumhurbaşkanıdır. Fidesz Partisi'nin bir üyesi olan Novák, ayrıca 2018'den 2022'ye kadar Ulusal Meclis üyesi ve 2020'den 2021'e kadar 4. Orbán Hükûmeti'nde Aile İşleri Bakanı olarak görev yaptı.

Katalin Éva Novak

Eğitim
Novák, orta öğrenimini 1996 yılında Szeged'teki Ságvári Endre Lisesi'nde tamamladıktan sonra Budapeşte Corvinus Üniversitesinde ekonomi ve Szeged Üniversitesinde hukuk okudu. Öğrenciyken, ayrıca Paris Nanterre Üniversitesinde eğitim gördü. Novák, Fransızca, İngilizce ve Almanca bilmektedir.


Kariyer
Novák, 2001 yılında Dışişleri Bakanlığında çalışarak Avrupa Birliği ve Avrupa konularında uzmanlaşmaya başladı. 2010 yılında bakanlık danışmanı oldu ve 2012 yılında İnsan Kaynakları Bakanlığı Kabine Başkanı olarak atandı.

2014 yılında İnsani Kapasiteler Bakanlığında Aile ve Gençlik İşlerinden Sorumlu Devlet Sekreteri oldu. ve Ekim 2020'den Aralık 2021'e kadar Aile İşleri Bakanı olarak görev yaptı.

2017 ve 2021 yılları arasında Fidesz Partisi'nin Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

21 Aralık 2021'de Başbakan Viktor Orbán, Novák'ın 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Fidesz Partisi'nin adayı olacağını açıkladı. 10 Mart 2022'de Ulusal Meclis'te 188 oydan 137'sini kazandı.

Novák, 10 Mayıs 2022 tarihinde Macaristan'ın en genç ve ilk kadın cumhurbaşkanı olarak göreve başladı.

Novak, 2023-2024 Eğitim-Öğretim dönemi açılışında...

Kişisel Hayat
Katalin Novák, evli ve üç çocuk annesidir. Eşi ekonomist István Veres, Macaristan Ulusal Bankası'nda (MNB) Finansal Piyasa ve Döviz Piyasası Müdürlüğünün direktörüdür.